4. Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi, Esenler'de başladı. Yurtiçi ve yurtdışından 64 ilim ve fikir adamının bir araya geldiği kongrede, Anadolu’dan Ortadoğu’ya, Kafkaslar’dan Balkanlar’a kadar olan coğrafyada yer alan şehirler ve şehir anlayışları ele alınıyor.
Türkiye Belediyeler Birliği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Esenler Belediyesi ve Türkiye Yazarlar Birliği ortaklığında düzenlenen 4. Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi, Esenler'de başladı. Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kampüsü'nde düzenlenen ve üç gün sürecek kongre, yurtiçi ve yurtdışından 64 ilim ve fikir adamını bir araya getirdi.
ŞEHİRLERİMİZ RÜYALAR VE KORKULAR ÜZERİNE KURULDU
Kongrenin açış konuşmasını Esenler Belediye Başkanı M. Tevfik Göksu yaptı. Şehirlerimizin rüyalar ve korkular üzerine inşa edildiğine dikkat çeken Başkan Göksu, "Anadolu'dan göçün etkisiyle mimari tanımlanması mümkün olmayan bir hal şehirlerimiz için öncelikle anlayışa ihtiyacımız var. Bu açıdan şehir üzerine yapılan her türlü bilimsel çalışmanın farkındalık oluşturduğuna inanıyorum. Esenler Belediyesi Şehir ve Düşünce Merkezi'mizde 12 akademik çalışma ve onlarca atölye çalışması ile şehrin her yönünün tartışılmasına ve konuşulmasına vesile olmaya çalışıyoruz. Bu kongreden çıkacak çalışmalar da şehircilik alanında gayret gösterenlere rehber olacaktır" dedi. Türkiye Yazarlar Birliği Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, konuşmasının ardından Esenler Belediye Başkanı M. Tevfik Göksu'ya kongreye gösterdiği yakın ilgiden dolayı bir teşekkür plaketi takdim etti.
KONGRE ÜNLÜ MİMAR TURGUT CANSEVER'E İTHAF EDİLDİ
Kongrenin tertip komitesi adına söz alan Prof. Dr. Mustafa Orçan ise konuşmasında sadece ülkemizde değil dünyada günümüz şehirlerinin asıl kimliklerini kaybederek tek tip haline geldiklerine dikkat çekti. Türkiye'nin özellikle mimarlık ve mühendislik alanında yenilikçi bakış açılarına ihtiyaç duyduğunu belirten Orçan, kongrenin ünlü mimar rahmetli Turgut Cansever'e ithaf ettiklerini söyledi.
ŞEHİRLERİMİZ TOPYEKUN ORTADAN KALDIRILIYOR
Türkiye Yazarlar Birliği Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan da, kongrenin medeniyetler beşiği olan dünya şehri İstanbul'da düzenlenmesinin önemine değindi. Şehirlerin insan gibi gözleri, ruhları ve vicdanları olduğunu ifade eden Arıcan, "Şehir bir medeniyettir, Medine'dir. Medine, dinin mekansallaştığı bir kavramdır. İnancın, kültüre, sanata, mimariye dönüştüğü yerdir. Bugün şehirlerimizin ruhları var mı, vicdanları kaldı mı? Bunları bırakalım şehirler kalmıyor. Türk-İslam kültürünün kadim şehirleri bir bir yok oluyor. Şam, Halep, Bağdat, Kudüs bugün mahzun, bugün can çekişiyor. Küresel güçler, sadece kültürümüzü, tarihimizi, inancımızı yok etmiyor. Şehirlerimizi topyekun ortadan kaldırıyor" şeklinde konuştu.
ŞEHİR, GEÇMİŞTEN GELECEĞE AKIN BİR NEHİRDİR
Arıcan'ın ardından Türkiye Yazarlar Birliği Onursal Başkanı Mehmet Doğan söz aldı. Büyük şehirler kuran toplulukların tarihte iz bıraktığının altını çizen Doğan, şunları söyledi:
"Her medeniyet merkezi şehir, geçmişten geleceğe akın bir nehirdir. Bu akış, dünya var oldukça devam edecektir. Biz, yüzyıllarca doğudan batıya süren yolculuğumuzda çok sayıda şehri emanet olarak aldık. Şehirlere kendi damgamızı vurduğumuz gibi mevcut ümran eserlerini de sahiplendik, yaşattık. Bunların içerisinde en önemlisi Ayasofya'dır. Ayasofya'yı kendimizi inşa etmiş gibi sahiplendik ve bugüne gelmesine de vesile olduk. Ama bugün şehirlerimizi kurban veriyoruz. Şehirlerimizde yapılan kentsel dönüşüm yerine şehir ıslahı yapmalıyız. Gecekondu bölgelerini ıslah ederek şehirlerimizi yeniden kurmalıyız".
Kongrenin açılışında son olarak katılımcılara Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bahri Şahin hitap etti. Eskiden akın olan şehirlerden bugün kaçış planları yapıldığına dikkat çeken Rektör Şahin, "İstanbul'da tarihi doku, çarpık yapılaşma içine hapsolmuş durumda.Şehircilik politikalarımızın yeniden elden geçirilmesi lazım. 16 devlet kurmuş bir millet olarak hala kendimize özgü bir mimari tarzımız yoksa, şehircilik anlayışımız yoksa oturup düşünmemiz lazım. Son yüzyılda taklitten öte gidememişiz. İstanbul, İstanbul olarak kalmalıdır. Bize miras kalmış tarihi dokuyu korumak zorundayız" diye konuştu.
ŞEHİR HER YÖNÜYLE KONUŞULACAK
"4. Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi", tarihteki şehirlerle ilgili yapılan incelemeleri bir araya getirip nelerin kaybedildiğinin ortaya çıkarılmasını ve bunların gelecekte yaşatılma imkânlarının mümkün olup olmadığı ele alınacak. Bu çerçevede şehir tarihi alanında uzman, Türkiye’den ve yurtdışından ilim ve fikir insanları; Anadolu’dan Ortadoğu’ya, Kafkaslar’dan Balkanlar’a kadar olan coğrafyada yer alan şehirler ve şehir anlayışlarını değerlendirecek ve tartışacaklar.
Kongrede; şehir-medeniyet, şehir-tarih ilişkisi, şehir ile insan, edebiyat, sanat, din gibi kavramların etkileşimlerini ve iletişimlerini konu alan tebliğler sunulacak. Kongre, 15 Ekim Pazar günü sona erecek.
Yorum Yazın