Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, “Akdeniz havzasındaki sismik araştırmalarımız yoğun bir biçimde devam ediyor. Karadeniz bölgesinde bu anlamda aynı yoğunlukla eğilmeye devam ediyoruz” dedi.
Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleşen 22. Dünya Petrol Kongresi, İstanbul Kongre Merkezinde başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın başta olmak üzere çok sayıda ülkenin siyasi temsilcisinin katılım gösterdiği kongre, liderlerin açılış konuşmalarıyla başladı. Kongre kapsamında konuşma yapan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Türkiye’nin enerji konusunda geldiği noktayı anlattı.
“TÜRKİYE’DE SON 15 YILDA DEVRİM NİTELİĞİNDE ADIMLAR ATILDI”
Türkiye’de son 15 yılda devrim niteliğinde adımlar atıldığını söyleyen Bakan Albayrak,” kişi başı elektrik talebi en hızlı artan birinci ülke Türkiye. Bu talebi sağlayabilmek için elektrik kurulu gücümüzü neredeyse üç katına çıkarmayı başardık. Ayrıca 2016 yılında doğal gaz tüketimimiz yaklaşık 50 milyar metreküpe ham petrol ve ürünleri ithalatımız ise yaklaşık 40 milyon tona ulaşmıştır. Bu rakamlar göstermektedir ki büyüyen ve gelişmekte olan ülkemiz aynı zamanda büyük bir tüketicidir. Bu göstergeler ışığında ülkemizin enerji sektörünün başlıca özellikleri enerjide hızlı talep artışı ve ithalat bağımlılığıdır. Söz konusu özelliklere sahip sektörü yönetebilmek için hızlı politik reflekslere ön görülebilir bir düzenleyici çerçeveye ve özel sektör yatırımlarının harekete geçirilmesi için önemli alt yapı düzenlemelerine ihtiyaç duymaktadır. İşte bu nedenle milli enerji ve maden politikasını hayata geçirdik. Enerji arz ve güvenliğinin sağlanması ve yatırımcılar için öngörülebilir bir enerji piyasası yapısı milli enerji politikamızın yapı taşlarından biridir” diye konuştu.
“Denizlerimizde petrol ve doğal gaz arama faaliyetlerine odaklanmış durumdayız”
Bakan Albayrak, “Arama ve üretim faaliyetleri ekseninde denizlerimizde petrol ve doğal gaz arama faaliyetlerine odaklanmış durumdayız. Akdeniz havzasındaki sismik araştırmalarımız yoğun bir biçimde devam ediyor. Karadeniz bölgesinde bu anlamda aynı yoğunlukla eğilmeye devam ediyoruz. Önümüzdeki dönem sismik araştırmaların ardından keşif ve sondaj çalışmalarına yoğun bir mesai harcayacağız. Bu çalışmaları Akdeniz ve Karadeniz havzalarının potansiyelinin anlaşılması ve Türkiye’nin enerji güvenliğinin güçlendirilmesi ve Türkiye’nin bölge coğrafyasına da katkı yapması için başta Avrupa olmak üzere çok kritik bir önemi olduğunu düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
“TUZ GÖLÜ, DEPOLAMA TESİSİNDEKİ KAPASİTEMİZİN DE DEVREYE ALINMASIYLA 4 KATINDAN FAZLA BÜYÜTÜLECEK”
Türkiye’nin doğal gaz sektöründe iki temel hedefi olduğunu söyleyen Bakan Albayrak, “Doğal gaz sektöründe ise iki temel hedefimizden birisi doğal gaz alt yapımızı geliştirmek. İkinci ise uzun dönemli doğal gaz işbirliklerini arttırmak. Doğal gaz iletim sistemimizin günlük taşıma kapasitesini son 2 yılda 190 milyon metreküpten bu yıl sonu itibariyle önce 300 milyon metreküpe takip eden 2 yıl içerisinde de 400 milyon metreküpe çıkararak toplamda 2 katından fazla arttırmayı başaracağız. Buna ilaveten doğal gaz sektöründe arz güvenliği ve çeşitliliği sağlamak maksadıyla doğal gaz depolama kapasitemizi çok ciddi anlamda arttırıyoruz. Tuz gölü, depolama tesisindeki kapasitemizin de devreye alınmasıyla 4 katından fazla büyütülecek. 2023 yılı itibariyle 11 milyar metreküplük doğal gaz depolama kapasitesine ulaşarak bölgedeki en büyük doğal gaz depolamasına sahip ülkelerden biri olacağız” ifadelerini kullandı.
Boru hattı projelerine de değinen Bakan Albayrak sözlerine şöyle devam etti: “Petrol rezervlerinin yüzde 70’ine sahip üretici ülkelerle büyük enerji tüketicisi ülkeleri birbirine bağlayan bir ülke noktasında olmasıyla çok stratejik bir konuma sahip. Bu anlamda biz karşılıklı kazan kazan ilkesine bağlı bölgesel arz güvenliğini önceleyen küresel ve huzur istikrara katkı yapacağına inandığımız tüm ülkelerin doğal müttefiki olmaya devam edeceğiz. Bu çerçevede mevcut projelerden Bakü- Tiflis- Ceyhan, TAP, Türk Akımı ve bunun yanında doğu Akdeniz gazının da ülkemiz ve Avrupa arz kaynaklarının çeşitlendirilmesi açısından çok önemli projeler olduğunu düşünüyoruz.”
(Volkan Kayalar / İHA)
Yorum Yazın