CHP Sözcüsü Bülent Tezcan, “İktidar her şeyde olduğu gibi 15 Temmuz’u da ikiye ayırmıştır. AK Parti her şeyde yaptığı gibi 15 Temmuz üzerinden de ötekileştirme kampanyası yürütmektedir" dedi.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Toplantısı Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında gerçekleştirildi. MYK’nın gündemini ise CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Tezcan düzenlediği basın toplantısında paylaştı. ’Adalet Yürüyüşü’ ile ilgili konuşan Tezcan, “Bu Sayın Genel Başkanımızın yürüyüşü değildi. Bu sadece CHP’lilerin yürüyüşü değildi. Bu bir adalet çığlığıydı ve çığlık yükselmesi gereken güç ve kudrette yükseldi. Artık Türkiye’de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Bunu adaleti özleyenler de görüyor ve biliyor. Bunu adaletsizliğin sebebi olanlar da gözlüyor ve biliyor. Bu çerçevede telaşların bir kat daha arttığını görüyoruz. Önümüzdeki yol haritamızda Maltepe çağrısındaki 10 madde Türkiye’nin karanlıktan aydınlığa ulaşacağı yol haritasının aslında ta kendisidir. Bu çerçevede adalet talebimiz ve mücadelemiz devam edecek” şeklinde konuştu.
“BU YÜRÜYÜŞ GÖSTERDİ Kİ ARTIK TÜRKİYE’NİN BİR ADALET DAVASI VAR”
“Bu yürüyüş gösterdi ki artık Türkiye’nin bir adalet davası var” diyen Tezcan, “Bir adalet davası açtık. Bu adalet davasının bir sözcüsü var. Adalet davasının sözcüsü Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Şimdi bu adalet dava dosyasının içinin nasıl doldurulacağı önemlidir. Maltepe çağrısı bu dosyanın bir anlamda ilk dava dilekçesidir. İnanıyoruz ki önümüzdeki süreç bu dosya adalet özleyen ve isteyenlerin dilekçeleriyle zenginleşecek ve davayı kazanacağız. Türkiye adalet davasını kazandığı zaman baskıya, zorbalığa, diktatörlüğe karşı rahat nefes almış ve demokrasiyi yerleştirmiş bir ülke olmanın onurunu yaşayacaktır” ifadelerini kullandı.
“SAYIN MAHİR ÜNAL FAŞİZMİN NE OLDUĞUNU YA BİLMİYOR YA BİLMEK İŞİNE GELMİYOR”
Tezcan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Adaletsizliğin sahibi olanlar telaşa düştüler ve böylesine mazlum, masum, barışçıl bir eylemi faşizmle kıyaslamaya ve faşizm diye adlandırmaya kalkıştılar. AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal, ‘Sokakta mücadele etmek faşizmdir ve siz faşizmi davet ediyorsunuz’ diye bir açıklama yaptı. Sayın Mahir Ünal faşizmin ne olduğunu ya bilmiyor ya bilmek işine gelmiyor ya da böyle söylemek ancak kendisini korkularından kurtarıyor. Faşizm kitleleri sokağa çağırmaz. Faşizm kitleleri sokağa mecbur eder, muhtaç eder. Tıpkı Türkiye’de olduğu gibi. Kitlelere, halka, demokratik kanalları tıkayarak, demokratik mücadele imkanlarını yok ederek sokağa mahkum eder. Meclisi, yargıyı etkisiz hale getirerek sokaktan başka çıkış yolu bırakmaz. Tam da Türkiye’yi tarif ediyor aslında. Bizi sokağa mecbur eden iktidarın tek adam rejimi uygulamaları ve dayatmalarıdır.”
“AK PARTİ 15 TEMMUZ ÜZERİNDEN DE ÖTEKİLEŞTİRME KAMPANYASI YÜRÜTMEKTEDİR”
Cumartesi günü 15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümü olduğuna değinen Tezcan, “15 Temmuz bir darbe girişimine karşı halkın ve siyaset kurumunun cesaretle direndiği bir büyük, önemli tarihtir. Ancak ne yazık ki iktidar her şeyde olduğu gibi 15 Temmuz’u da ikiye ayırmıştır. AK Parti her şeyde yaptığı gibi 15 Temmuz üzerinden de ötekileştirme kampanyası yürütmektedir. Bugün OHAL darbeyle mücadele için değil darbenin siyasi ayağını gizlemek için kullanılmaktadır. 15 Temmuz gibi bir önemli olayı konuşmak için Meclis’te yapılan oturumda siyasi parti liderlerine verilen süre 10 dakika. Bu 15 Temmuz’u konuşmamak için, konuşturmamak için verilen süredir. Biz cesaretliyiz. Sonuna kadar bu darbe girişiminin darbenin siyasi ayağının ortaya çıkması için mücadeleye devam edeceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
“TBMM’Yİ BÖLMEYE KİMSENİN HAKKI YOKTUR”
Tezcan, şunları kaydetti:
“15 Temmuz günü birde özel program yapmışlar Cumhurbaşkanlığı himayesinde diye. Bu özel programda Mecliste yapılıyor. Mecliste yapılan özel programda AK Parti Genel Başkanı konuşacak. AK Parti Genel Başkan Vekili konuşacak. MHP Genel Başkanı konuşacak. Meclis Başkanı konuşacak. Ana muhalefet partisi genel başkanı ve Meclisteki diğer parti genel başkanları konuşturulmayacak. TBMM’yi bölmenin kimsenin hakkı yoktur. Meclis Başkanı İsmail Kahraman’a sesleniyorum; TBMM yerleşkesi ve eklentilerinde Meclis bütünlüğü içerisinde yapılacak törenlerde sizin keyfinize göre şunlar konuşacak, bunlar konuşmayacak diye bir ayrım yapma hakkınız yok. 15 Temmuz’a karşı o Meclis’te bombaların altında hepimiz vardık. Bombalar sadece sizin başınıza düşmedi hepimizin başına düştü. Şimdi kalkacaksınız TBMM’yi kendi keyfinize göre ayıracaksınız meclisin, milli iradenin bir yarısını yok sayacaksınız. Böyle bir tören düzenleyeceksiniz. O töreni istediğiniz yerde yapabilirsiniz. AK Parti Genel Merkezinde yapabilirsiniz ama TBMM babanızın malı değil, 15 Temmuz direnişi de babanızın malı değil.”
“Bütün örgütlerimiz CHP, Türkiye’de bütün resmi törenlere katılıp 15 Temmuz anmalarında ve kutlamalarında yer alacak” ifadesini kullanan Tezcan, “15 Temmuz bir bütünlüklü mücadeleydi. Şimdi afişlere bakıyorsunuz Türk Silahlı Kuvvetlerini tahkir eden fotoğraflar, Türk askerini tahkir eden fotoğraflarla bir silahlı kuvvetler ve ordu düşmanlığı yaratılmış” dedi.
Basın mensuplarının sorularını da cevaplayan Tezcan, CHP’nin teklifiyle iç tüzük teklifinin alt komisyona gönderilmesiyle ilgili soruya, “Sayın Şentop’la görüştük. Grup Başkan vekillerimizde daha sonra görüşme yaptılar. İç tüzüğün alt komisyona gönderilmesini istedik. İstememe sebebimiz şudur; bu konu gerçekten etkili ve diyalogla çözülmekle isteniyorsa alt komisyonda üzerinde oturulsun çalışsın ve bir yol aransın. Alt komisyonda vereceğimiz arkadaşlarımız ayrıntılı olarak getirilen teklifin tehlikelerini anlatacaklar ve çözüm yolu konusunda katkı sunacaklar” cevabını verdi.
"BİZE HERHANGİ BİR DAVET GELMEMİŞTİR"
15 Temmuz anmalarının toplumu bütünleştiren bir anlayışla ele alınması gerektiğini vurgulayan Tezcan, şöyle konuştu:
“Ama süreci bir AK Parti’nin angajmanı içerisinde ele alıp bu çerçevede görmeye çalışan anlayışında parçası olmayız. Resmi kısımda biz 15 Temmuz’a halkın 15 Temmuz’unu savunacak her türlü çalışmanın içerisinde oluruz. Ama bir siyasi partinin kendi propaganda aracına dönüştüreceği çalışmanın parçası olmayız.”
Kılıçdaroğlu’nun 15 Temmuz darbe girişimini televizyondan izlediği fotoğraflarına yönelik gelen eleştirilere ilişkin Tezcan, “Öküzün altına buzağı koyma çabasıdır yapmaya çalıştıkları şey. Sayın Genel Başkanın o gece darbeye karşı duruşu, açıklamaları çok nettir. Sayın Genel Başkanımız 16 Temmuz günü Ankara güvenli mi değil mi diye bakmadan yollar açıldıktan sonra ulaşım imkanı sağlandıktan sonra yola çıktı Ankara’ya döndü. Bu resmi servis etmeye çalışanlara öküzün altına buzağı koymayan çalışanlara tavsiyem şudur; oradan size ekmek çıkmaz” diye konuştu.
Meclisteki 15 Temmuz programı için CHP’ye resmi bir davet gelip gelmediği sorusuna Tezcan, “Hayır. Cumhurbaşkanlığının himayesinde diye açıkladıkları programa bize herhangi bir davet gelmemiştir. Zaten böylesi bir program meclis yerleşkesinin eklentisinde dahi yapılamaz bu doğru değildir” dedi.
(Pelin Üzek / İHA)
Yorum Yazın