OYUNCU BERKAY ATEŞ'TEN SANATA DESTEK ÇAĞRISI

Ateş, korona virüsü salgını ile tiyatroları kapanan ve çalışamayan tiyatro emekçilerinin "Tiyatromuz Yaşasın" isimli bir kampanya başlattığını anımsatarak bu imza kampanyasına destek çağrısında bulundu. Pandemi sürecinde tiyatro ve sanatla uğraşanların, sektörün yaşadığı zorluklara dikkat çeken Berkay Ateş,  “Türkiye‘de tiyatro ve sanat yapmak zaten zorken birde üzerine böyle bir pandemi sürecinde destek almayan konumda olmak zor ve zorlayıcı. ‘Tiyatro Yaşasın’ imza kampanyasıyla imza atmayan bütün seyircilere, tiyatrocularla beraber destek olma çağrısında bulunuyorum. Tiyatro oyunlarının devam edebilmesi için bağımsız mekanların kalması lazım. Devletin acilen destek paketi hazırlayıp tiyatro ve sinemalara yardım etmesi gerekiyor." dedi. Ateş, Pandemi süreci atlatıldıktan sonra en çok ihtiyaç duyulacak şeylerden birinin sanat olacağına işaret etti. Ateş, tiyatroda önümüzdeki yaz sezonunda ne yapılacağı konusunda belirsizliğin devam ettiğini  ifade ederek devletin desteğinin önemli olduğunu söyledi. “Sosyal mesafe bir televizyon dizisinin çekilmesi için çok zor değil mi” şeklindeki soruyu yanıtlayan Ateş, ”Evet çok zor. Biz Çukur dizisi yayınını ilk durduran ekiplerden biriyiz. Ne kadar dikkat ederseniz edin çok mümkün değil. Yakın zamanda olup olmayacağını süreç içinde göreceğiz. Koşulların nasıl rahatlayacağına bağlı. Sadece bizim sektörümüzde değil herkesin kendi alanında hayatta kalabilmesi için topyekûn desteğe ihtiyaç var.” diye konuştu. Genç oyuncu adaylarının konservatuar eğitimi alması gerektiğini ifade eden Ateş, konservatuar dışında oyunculuk eğitimi alabilecekleri yerler bulunduğunu, oyunculuğun eğitim süreci hiç bitmeyen, çok çalışmayı gerektiren, bir ömür süren bir meslek olduğuna dikkat çekti. “Sanatçının toplumsal duyarlılığı noktasında ne düşünüyorsunuz” sorusunu yanıtlayan Ateş, “Sanatçı şöyle ya da böyle olmalıdır diyemem. Kendi kişisel yolculuğumda toplumsal meseleleri dert edinen, daha iyi bir dünya olması için kendi kişisel hayatımda çabalayan biriyim. Bu sanatımıza da yansıyor. Toplumla, sokakla bağı olan bir tiyatro grubumuz var. Her sanatçı böyle yapmalıdır diyemem ama biz bir tarihe tanıklık ettiğimiz dönemden geçiyoruz. Gözümüzün önünde birçok şey oluyor. Yazan, oynayan tiyatro ekibi olarak bu meselelere gözümü kapatmaktan kaçınıyorum. Bunu tercih ediyorum.“ şeklinde konuştu.