MAZLUM ÇİMEN “SANAT SERÜVENİ’NE KONUK OLDU

Belediye Başkanı Ali Kılıç ile köy enstitüleri üzerine sohbet eden Mazlum Çimen’in yayını Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç’ın instagram hesabından ve YouTube kanalından yayınlandı. 

Türkiye’nin çağdaşlaşması yolunda önemli ve özgün bir proje olan Köy Enstitüleri’ne çok şey borçlu olduklarını vurgulayan Başkan Kılıç, “Köy Enstitüleri 16 yıl açık kalabildi. Öylesine sağlam temeller atıldı ki Türkiye Cumhuriyeti için keşke devam edebilseydi. Onun atılan tohumları Türkiye’de yeşermeye başladı. Herbiri birbirinden değerli insanlar yetişti. Köy Enstitüsü mezunu, yazar, sendikacı Fakir Baykurt 1980 darbesi sonrası Almanya’ya yerleşmişti. Son nefesine kadar aydınlık, tam bağımsız Türkiye’nin fahri elçisi, kültür elçisi olarak kapı kapı dolaştı. Fabrikalarda, maden ocaklarında çalışan işçilerin evine giderek anılarını paylaşırdı. İnandığı davaya sahip çıkan, köy enstitüleri devam etmeli diyen bir aydınımızdı. Onu tanımaktan mutluluk duyuyorum. Her biri ayaklı bir kütüphaneydi. Başta Hasan Ali Yücel, İsmail Hakkı Tonguç, Talip Apaydın, Osman Şahin olmak üzere hepsine çok şey borçluyuz. Saygıyla anıyoruz.” dedi. Köy Enstitülü insanlarda saygı, sevgi, nezaket ve asillik gördüğünü dile getiren Kılıç, “Yoksul, yetim köylü çocuklarından oluşan bir nesildi. 15 yılda bile bir asrı kurtaracak nesiller yetiştirebiliyorsunuz. Enstitüler keşke devam etseydi. Aydın beyinler ile Türkiye kazanacaktı.” şeklinde konuştu.

ÇİMEN: “BU, TÜRKİYE’NİN KÜLTÜREL YAPISINA KONULAN DİNAMİTTİ”

Mazlum Çimen, Fakir Baykurt’u tanıdığını, Mahmut Makal ile Köy Enstitüleri üzerine belgesel çektiklerini, yapımın müziklerini hazırladığını söyledi. Çimen, Fransa-Belçika ortak yapımı belgeseli Mahmut Makal’ın anlatımı ve yönlendirmeleriyle çektiklerini kaydetti. Köy enstitülü insanlar ile karşılaştıkları anda başka bir dünyanın aydınlık insanı ile karşılaştıklarını dile getiren Çimen, “Köy Enstitülü insanlarda alt zemininin sağlam, kültürün oluşturduğu bir aydınlanma görüyorsunuz. Klasik sanatları, edebiyatı, yazarı- çizeri entegre eden insanlar tanımadım onlardan sonra. İnsani ilişkiler içinde oluşan bir kültürü vardı. 21 enstitü ile bu kadar aydın yetiştirmişiz. Keşke sayıları 201 olsaydı.” şeklinde konuştu. Belgesel çekimleri sırasında yaşadıkları anılarını paylaşan Çimen, “Yoksul köy çocuklarıydı. Belgeseli hazırlarken ağlamaktan duramıyordum. Okulun kurulduğu yerle köy arasında sekiz kilometrelik yol vardı. Sekiz kilometrelik yolda briketleri elden ele uzatarak taşıdılar. O ellerle marangoz, bağlama, keman, dokuma, matematik eğitimi yapıyorlardı. Enstitülerin kapatıldığı 1954 yılını Türkiye’nin kültürel yapısına dinamit konulan tarih olarak görmekteyim.” dedi.
Köy Enstitüleri’nin kurucusu, eski Milli Eğitim Bakanı, öğretmen Hasan Ali Yücel’in oğlu, Türk şiirinin unutulmaz ismi Can Yücel’in kendisini beş yıl konservatuarda okuttuğunu paylaşan Çimen, Köy Enstitülü olmanın kendisine de bulaştığını söyledi. Çimen, Can Yücel’in babası için yazdığı, kendisinin bestelediği   “Ben Hayatta En Çok Babamı Sevdim” isimli eserini Hasan Ali Yücel, Can Yücel ve tüm Köy enstitülülere ithafen bağlaması eşliğinde seslendirdi. Çimen, sevilen eserlerinden örnekleri ve Derviş Ali’den bir eseri eşsiz yorumuyla sundu. Başkan Ali Kılıç’da Köy Enstitülüler anısına Fakir Baykurt’un “Yoruldum” isimli şiirini okudu.