Kktc Cumhurbaşkanı Akıncı Ankaraya Gidiyor

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Türkiye’nin Kıbrıs İşlerinden de Sorumlu Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, Ankara’ya gitmek üzere gediği Ercan Havalimanında basın toplantısı düzenledi. Akıncı, konuşmasının başında, zamansız bir şekilde kaybedilen BRTK program yapımcısı Hakan Çakmak’ın vefatından çok üzüntü duyduğunu, en verimli çağında kaybedildiğini, Ankara’da olacağından yarın cenazeye katılamayacağını söyledi ve ailesine ve tüm sanat camiasına başsağlığı diledi.

“SON AŞAMA OLDUĞU SADECE BİZİM DÜŞÜNCEMİZ DEĞİL”

Akıncı, İsviçre’de 28 Haziranda başlayacak görüşmelerin son aşama olduğu konusunda sıklıkla ifadelerde bulunduklarını, bu düşüncelerin sadece Kıbrıs Türk tarafının düşünceleri olmadığını, Birleşmiş Milletler, dün akşam telefon görüşmesi yaptığı Amerika Birleşik Devletleri Başkan Yardımcısı Pence de dahil, “Kıbrıs sorununa ilgi duyan ülke ve kuruluşların burada bir sonuç çıkması zamanın geldiği düşüncesinde” olduğunu ifade etti.

Sürece her zaman destek veren Türkiye Cumhuriyetinin de bu ülkelerin bir tanesi olduğunu kaydeden Akıncı, iki günlük Türkiye ziyaretinde, İsviçre toplantıları öncesinde yakın istişare içerisinde sürdürdükleri süreci Türkiye’de değerlendirme olanağı bulacaklarını belirtti.

Akıncı, Ankara temasları kapsamında Başbakan Binali Yıldırım ve Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğu ile Ankara’da Cumartesi günü de İstanbul’da Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’la görüşeceğini söyledi.

Bu önemli süreçte görüş alış verişinin çok büyük gerekliliği olduğunu kaydeden Akıncı, Kıbrıs sorunun çözümünde sadece iki toplumun kararlılığının yeterli olmadığını, güvenlik ve garantilerin de ele alınacağı konferansta Yunanistan ve Türkiye’nin de olumlu katkılarına ihtiyaç duyulacağını söyledi.

“EİDE’NİN BELGESİ BEKLENTİMİZİN ÖTESİNDE BİR BELGE DEĞİL”

Bugün siyasi partileri temsilcilerini Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin Güvenlik ve Garantiler konusunda hazırladığı belge hakkında bilgilendirdiğini ifade eden Akıncı, “Eide’nin hazırlamış olduğu belge beklentilerimizin ötesinde bir belge değil, Rum tarafında gereksiz abartılı anlamlar yüklenmeye çalışılmıştı, biz bunu yapmadık bu beklenti içerisinde de değildik” dedi. 

Belgenin İsviçre’nin Mont Pelerin bölgesinde beş tarafın yapmış olduğu çalışmada ortaya konan sorular ve verilen yanıtlar, kaygılar ve soruların nasıl karşılanabileceği, araç ve enstrümanların neler olabileceği konularında tarafların kendi perspektiflerini içeren bir belge olduğunu kaydeden Akıncı, bu belgede çözüm önerileri şeklinde olmayan, İsviçre’deki çalışmalara rehberlik etmesini amaçlayan, Eide’nin kendi düşüncelerinin de yer aldığını söyledi.

“SIFIR ASKER SIFIR GARANTİ SÖYLEMİ BİR KENARA BIRAKILIRSA MÜZAKERE ETME OLANAĞI DOĞACAK”

Güvenlik ve Garantiler konusunda Akıncı, “Sıfır asker sıfır garanti söylemi bir kenara bırakılırsa müzakere etme olanağı doğacak, çünkü sıfır asker sıfır garanti söylemi bir müzakere başlangıç noktası teşkil etmiyor. Dolayısıyla hedef müzakere etmek olduğuna göre Yunanistan ve Rum tarafının bu toptancı yaklaşımı bir kenara bırakması gerekiyor” dedi.

Varılacak bir anlaşmadaki güvenlik duygusunun diğer taraf için tehdit algısı yaratmasını istemediklerini belirten Akıncı, “Kıbrıs Türk toplumunun büyük çoğunluğu Türkiye’nin güvencesini şart görüyor, bu bariz gerçek ışığında var olan garanti sistemini günümüze nasıl uyarlayabiliriz ki her iki taraf ta kendisini huzur ve güven içerisinde hissedebilsin, bunun arayışı içerisinde olacağız” dedi. Akıncı, Güvenlik ve Garantiler başlığında Türkiye ve Yunanistan’ın katkısına ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.

(İHA)