Doğuştan Sünnetli Çocuk Sağlığına Kavuştu
GENELHalk arasında ’doğuştan sünnetli’ olarak bilinen Hipospadiaslı 3 yaşındaki Metehan sağlığına kavuştu.
Tekirdağ’da bugüne kadar rahatsızlığı fark edilmeyen 3 yaşındaki Metehan Yeşiltaş, ailesi tarafından sünnet ettirilmek istenince Hipospadias (doğuştan sünnetli) olduğu ortaya çıktı. 2 kere ameliyat ettirilen minik Metehan bir türlü sağlığına kavuşamadı. Daha sonra Tekirdağ’da faaliyet gösteren Star Medica Hastanesine gelen aile, çocuğunu burada tedavi ettirmek istedi. Star Medica Hastanesi Üroloji Uzmanı Dr. Osman Gençoğlu tarafından ameliyat edilen minik Metehan sağlığına kavuşarak hastaneden taburcu edildi.
Hipospadias’ın yeni doğan erkek bebeklerde görülebilen doğumsal bir bozukluk olduğunu dile getiren Üroloji Uzmanı Dr. Osman Gençoğlu, "Normal bir peniste idrar kanalı (üretra) penis başının (glans) ucunda sonlanır ve çocuklar penisin ucundan idrarını yaparlar. Hipospadias’lı çocuklarda ise idrar kanalı penisin alt yüzünde ve daha geride sonlanır. Bu sonlandığı nokta ile penis ucu arasındaki mesafede idrar kanalı oluşmamıştır. İdrar kanalının açılma noktası testislerden daha geride bile olabilir ve ne kadar geride ise hastalık o kadar ciddidir. Ancak olguların çoğunluğunu penis ucuna daha yakın olanlar oluşturmaktadır. İdrar kanal açıklığı çok geride olanlarda erişkin yaşa kadar ameliyatla tedavi olmazsa, cinsel fonksiyon bozuklukları ortaya çıkabilir. Hipospadias’ın toplumda görülme sıklığı 300 erkek doğumda 1’dir" dedi.
Hipospadias hakkında bilgi veren Dr. Gençoğlu, "İdrar kanalının (üretra) penisin alt yüzünde ve daha geride olması, penis başının yassılaşması, sünnet derisinin (prepusium) penis başının alt yüzünde oluşmaması (doğuştan yarım sünnetli), ereksiyona gelince penisin aşağıya doğru kıvrılması, karşıya doğru işeyememe, tersine ayaklara doğru işeme. Bu durum oturarak çiş yapma mecburiyeti doğurur" açıklamadasında bulundu.
HİPOSPADİAS’IN SEBEBİ
Anne karnındaki bebeğin cinsiyet farklılaşmasının gebeliğin ilk üç ayında gerçekleştiğini de aktaran Dr. Gençoğlu, "Bu süre içerisinde bu organa ait ortaya çıkan bir gelişim aksaklığı sonucunda idrar kanalının oluşumu tamamlanamadan duraksar ve Hipospadias ortaya çıkar. Bu gelişim aksamasının nedeni kesin olarak bilinmemekle birlikte, androjenik (erkeksi) hormon uyarısındaki herhangi bir azalma ya da kalıtsal bazı faktörler suçlanmaktadır. Hipospadiaslı bir çocuğu olan ailenin, doğması beklenen erkek bebeğinde de Hipospadias görülme olasılığı yüzde 20’nin üzerinde olması, kalıtsal nedenlerin önemini göstermektedir" ifadelerini kullandı.
HİPOSPADİAS TANISI
Hipospadias tanısının günümüzde hamilelik sırasında ultrason ile doğum öncesi dönemde koymanın mümkün olduğunu dile getiren Gençoğlu, "Bunun mümkün olmadığı durumlarda, bebek doğduğu andan itibaren yapılacak klinik muayene ile kolaylıkla tanı konabilir. Nadir olarak Hipospadiaslı çocuklarda sünnet derisi normal ve tam olabilir. Bu durumlarda sünnet derisi geriye doğru sıyrılmadan, uca yakın olan Hipospadiaslar tespit edilemeyebilir. Hipospadias ile birlikte en sık görülen bir başka doğumsal problem ise, inmemiş testis ve kasık fıtığıdır. Bu nedenle Hipospadiaslı çocukların testislerinin olup olmadığı ve torbalara kadar inip inmediği mutlaka kontrol edilmelidir. Ayrıca Hipospadias olguları çok nadir görülen cinsiyet farklılaşması problemlerinin (hermafroditizm) bir parçası olarak da ortaya çıkabilir. Bu nedenle şüpheli olgularda cinsiyet ayırım testleri (kromozom analizler) yapılmalıdır" dedi.
HİPOSPADİAS’IN TEDAVİSİ
Hipospadias’ın tek tedavisinin cerrahi müdahale olduğunu vurgulayan Gençoğlu, "Operasyonda penisin aşağıya doğru kıvrılmasına neden olan ’kordi’ adı verilen fibrotik bant temizlenerek, penis ereksiyona geldiğinde aşağı doğru kıvrılmayacak şekilde düzleştirilir. İdrar kanalının açıldığı noktadan penisin ucuna kadar olan, eksik olan idrar kanalı oluşturulur. Yassılaşmış halde bulunan penis başına doğal konik şekli verilir. Yani sonuçta estetik ve fonksiyonel açıdan kabul edilebilir bir penis şekli oluşturulur. Hipospadias tedavisinde hastalığın tipine göre farklı cerrahi modeller uygulanır. Seçilen yönteme bağlı olarak operasyon 1 ile 4 saat arasında sürer. Hastalığın ciddiyeti ve uygulanan yönteme göre hastanede yatış süresi 3-10 gün arasında değişmektedir" ifadelerine yer verdi.
HİPOSPADİAS AMELİYATI SONRASI İYİLEŞME SÜRESİ
Ameliyat sonrası çoğu çocuğun normal fonksiyon ve iyi bir kozmetik sonuca sahip olduğunu da belirten Gençoğlu, Hipospadiaslı çocukların yüzde 90’ında problemlerin tek bir operasyonla çözüldüğünü, fakat, plastik rekonstrüktif ve estetik cerrahi prensiplerine uyulmadan ve de ehil olmayan kişiler tarafından operasyonlar yapıldığında komplikasyon ve başarısızlık oranının büyük ölçüde arttığını söyledi.
AMELİYATI İÇİN UYGUN YAŞ
Hipospadias ameliyatı için uygun yaş konusunda dünyadaki görüşler ve uygulamaların farklı olduğunu savunan Gençoğlu, yapılan araştırmaların 18’inci aydan sonra psikolojik açıdan çocuğun olumsuz etkilenme riskinin yüksek olduğunu gösterdiğini kaydederek, 6’ncı aydan önce ameliyat etmenin de genel anestezi riski açısından caydırıcılığı olduğunu belirtti. Gençoğlu, bu nedenlerle ve cerrahi tekniklerdeki gelişmeler de göz önüne alınarak, daha önceleri 2-3 yaş arasında uygulanması uygun görülen bu ameliyatın artık daha erken dönemlerde yapılmasının tercih edilmesi gerektiğini dile getirdi.
RİSK YA DA KOMPLİKASYONLARI
Hipospadias ameliyatlarından sonra gelişebilecek komplikasyonların, erken ve geç dönem komplikasyonlar olarak iki gruba ayrılabildiğini de aktaran Gençoğlu, "Erken dönemde, kanama, dikişlerin açılması, enfeksiyon gibi tüm ameliyatlarda görülme riski olan komplikasyonlarla karşılaşılabilir. Geç dönemde ise, fistül (delik), stenoz (darlık), kordi tekrarlamasına bağlı peniste aşağı doğru eğrilme ve tekrarlayan üriner sistem enfeksiyonlarında artış görülebilmektedir. Bu komplikasyonlar ek cerrahi işlemler gerektirir" açıklamasında bulundu.
Star Medica Hastanesi Üroloji Uzmanı Dr. Osman Gençoğlu, "Hipospadias’ın birçok tipinde eksik idrar kanalının oluşturulması amacıyla sünnet derisi (prepusium) kullanıldığı için bu kıymetli malzemenin sünnet yapılarak harcanılmaması gerekir. Yani sünnet yapılmaması önerilir" dedi.
(Halil Dağ /İHA)
İlginizi Çekebilir