Demokratik Bir Tutum Değildir”
GENELAvrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, “Avrupa Parlamentosu’nun siz ‘halkın kabul ettiği bir fikri uygularsanız, biz sizinle olan müzakerelerin askıya alınması çağrısı yapıyoruz’ demesi demokratik bir tutum değildir” dedi.
AB Bakanı ve Başmüzakereci Çelik, Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye ile devam eden AB üyelik müzakerelerinin koşullu olarak askıya alınmasını öneren raporu 64’e karşı 477 oyla kabul etmesinin ardından açıklamada bulundu. Bakan Çelik, “Maalesef bu rapor objektif olmayan ve güvenilir olmayan bir takım ifadeler içeriyor” şeklinde konuştu. “Avrupa Parlamentosu görüşmüştür ve siyasi nitelikte karar açıklamıştır” diyen Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Avrupa Birliği’nin herhangi bir birliği tarafından yayınlanan raporun güvenilir olması, içinde bizim faydalanacağımız unsurlar olması her zaman gözettiğimiz bir husustur. Burada objektif olmasını, dengeli olmasını her zaman gözetiriz ve hiçbir zaman da eleştiriden çekinmeyiz. Hatta bu eleştirilerden nasıl faydalanırız diye bakarız. Maalesef bu rapor bu içerikten tamamen uzak. Özellikle AP’nin 15 Nisan 2015 tarihinde kabul ettiği 1915 olaylarının 100’ncü yılı ile ilgili tek taraflı Ermeni anlatılarına dönük yaklaşım bu seneki AP raporunda da bir atıf ile gündeme getirilmiştir. Dolayısıyla tek taraflı tarih anlatısı var. Dengeli ve objektif olmayan, Türkiye’nin şimdiye kadar yaptığı açılımları görmeyen bir siyasi suçlama içeren bu ifadeleri bu rapora aldıkları için bu raporu kabul etmiyoruz. Raporda 15 Nisan 2015 kararına yapılan atıf sadece çarpıtmakla kalmıyor.”
Söz konusu raporu yok hükmünde sayacaklarını ifade eden Çelik, “Rapor bizim tarafımıza ulaştığında hiçbir şekilde değerlendirme olmadan iade edilecektir” dedi.
“AP’NİN BÖYLE BİR ÇAĞRI YAPMAYA HAKKI YOKTUR”
Çelik, raporda yer alan 16 Nisan referandumuna ilişkin AP’ye çağrıda bulunarak, “16 Nisan referandumu yüzde 86’lık demokrasi tarihine geçecek bir katılım ile açık şeffaf bir süreç ve halkın bunu kabul etmesi ile gerçekleşmiş bir referandumdur. Dolayısıyla AP’nin siz ‘halkın kabul ettiği bir fikri uygularsanız, biz sizinle olan müzakerelerin askıya alınması çağrısı yapıyoruz’ demesi demokratik bir tutum değildir. Böyle bir şey söz konusu olmayacaktır. Türkiye’de devlet hükümet halkın iradesine asla duyarsız kalmayacaktır. Yüzde 86’lık bir katılım ile ve açık net bir şekilde ‘evet’ oyu ile geçmiş bir referandumun neticesi tabiî ki uygulanacaktır. AP’nin böyle bir çağrı yapmaya hakkı yoktur. Biz AP’yi yüzde 86’lık bir katılım ile gerçekleşmiş bir referandum sonucuna saygılı olmaya çağırıyoruz” şeklinde konuştu.
“AP KORİDORLARINDA PKK SERGİSİ AÇILMIŞTIR”
Avrupa Parlamentosu’nun PKK’ya ilişkin tavrını değerlendiren Çelik, “Biz bu çağrıları bir yerden tanıyoruz. Bu çağrılar maalesef ilk önce Avrupa’daki aşırı sağ kesimler, o İslam düşmanı kesimler tarafından dillendiriliyor. Ondan sonra bir takım medyanın seçici hafızası ile ana akım siyasetlerin parçası haline geliyor. Arkasında da maalesef bunu ana akım medyada görüyoruz. PKK’ya dönük yapılan çağrı olumludur ama uygulama nedir? Yine PKK’nın terör örgütü olduğu ifade ediliyor. PKK’ya karşı tutum alınması, sembollerinin yasaklanması ifade ediliyor ama hepimiz biliyoruz ki pek çok Avrupa ülkesinde PKK sembolleri açık bir şekilde kullanılabilmektedir. AP koridorlarında PKK sergisi açılmıştır. PKK sembollerinin yasaklanmasına karşı çağrı yapan AP’ye tavsiyemiz ilk önce kendi koridor ve sergi alanlarında PKK sergisi ve propagandası yapılmasını engellemesidir” mesajını verdi.
Çelik, FETÖ’ye ilişkin sürdürülen mücadelenin meşru olduğunu sözlerine ekleyerek, “Demokrasimizi, devletimizi, anayasal düzenimizi korumakla ilgili bir mücadeledir. Buna karşı kendilerinin bir çağrı yaparak somut deliller istemeleri bir darbeyi, bir darbe girişimini doğru düzgün anlamadıklarının açık bir ifadesidir” dedi.
Darbeye ilişkin kanıt istendiğini belirten Çelik, bütün kanıtların bulunduğunu, Türk yargısının kararlar vermeye başladığını söyledi.
(Benan Özben - İbrahim Berat Yılmaz / İHA)
İlginizi Çekebilir